Kutuzov ağır adımlarla arabanın merdivenlerinden inerken, nefes almadan ona ve alay komutanına bakan iki bin kişi yokmuş gibi hafifçe gülümsüyordu.
L.N. Tolstoy( Savaş ve Barış I - 179 )
Masum cici, Ruhi Mücerret’i ekrandan tanıyordu. “Nasıl oldu da bunu hiç düşünemedim! Harika fikir!” diye 100 watt’ lık sırıtışla elimi sıktı. Murat Menteş
( Ruhi Mücerret - 199 )
( Ruhi Mücerret - 199 )
“Hayır,” karamel saçlarının arasında sütlü dondurmaya benzeyen yüzüne vişne şurubu damlalarıyla çizilmiş bir tebessüm yayıldı. Murat Menteş
( Ruhi Mücerret - 195 )
( Ruhi Mücerret - 195 )
Civan’ın tebessümü, kapanan bir diskoteğin tek tek sönen ışıkları gibi kayboldu. Murat Menteş
( Ruhi Mücerret - 37 )
( Ruhi Mücerret - 37 )