Daha önce, Harvardlı psikologların günün rasgele bir zamanında ne yaptıkları ve ne kadar mutlu oldukları konusunda bilgi toplamak için araştırmaya katılanlara bildirim gönderdikleri bir uygulama kullandıklarından bahsetmiştim. Ayrıca deneklere, bildirimi aldıklarında yaptıklarından başka bir şey düşünüp düşünmedikleri de soruldu ve yüzde 47'si buna öyle olduğu cevabını verdi. Başka bir deyişle, sorunun muhatapları ister otobüste gidiyor ister ofiste çalışıyor, ister en sevdikleri müziği dinliyor, isterse de bir roman okuyor olsunlar, neredeyse yarısı düşüncelerinin başka yerlerde olduğunu söyledi. Tüm dikkati vermeyi gerektiren sadece bir aktivite vardı: Bildirimi aldığında sevişmekte olanların yüzde onunundan azı başka bir şey düşünüyordu. Beynimizin hangi düşünceleri başlattığına karar vermeyiz ya da içimizdeki film makarasına olumlu ya da olumsuz duyguların eşlik edip etmeyeceğine. Bu Harvard araştırması, bildirim geldiğinde hayallere dalmış olanların genellikle hayale dalmış olmayanlardan daha az mutlu olduğunu ortaya çıkardı. Yine de hayallerin içeriği ruh hallerini katiyen açıklamıyordu.
Leif Ostergaard( Beyin - 57 )
Kütüphaneye geldiğinden beri denediği hayatların hepsi de aslında bir başkasının hayaliydi.
Matt Haig( Gece Yarısı Kütüphanesi - 190 )
Kütüphaneye geldiğinden beri denediği hayatların hepsi de aslında bir başkasının hayaliydi.
Matt Haig( Gece Yarısı Kütüphanesi - 190 )
Ben de senin gibiyim, Nora. Yaşamadığım hayatlara gidiyorum. Beş gündür bu hayattayım.
Matt Haig( Gece Yarısı Kütüphanesi - 140 )
( Nisyan - 56 )
( Dünya Ağrısı - 172 )