1952 yılına gelindiğinde Marilyn Monroe'nun Life dergisinin kapak röportajında “Yatmak için ne giyiyorsunuz?" sorusuna "Chanel No. 5" cevabını vermesi parfüm satışlarını katladı.
Coco Chanel( Moda Geçer, Stil Kalır - 86 )
Parfümün bir kadın için en önemli şıklık olduğunu sık sık hatırlatan Chanel, kadınlara, "Kadınlar kendilerine hediye edilen parfümleri kullanır. Halbuki kendi kokunuzu bulup, kendi beğendiğiniz parfümü kullanmalısınız" diye sesleniyordu.
Coco Chanel( Moda Geçer, Stil Kalır - 58 )
Chanel için, beş rakamı özeldi. Tüm kreasyonlarını ayın beşinde sergilerdi. Ona göre beş, bir şeyin saf halini, ruhunu ve mistik anlamını ifade ediyordu. Her zaman bu rakamın uğuruna inandı. No. 5, kadın kokusu taşıyan ilk kadın parfümüydü. Natural ve sentetik kokuların iç içe geçtiği bir devrimdi. O dönemde parfümler genelde tek ve ağır bir çiçek kokusu içeriyordu. Chanel No. 5 ise uçup giden çiçek kokularına zıt olarak sentetik ürünlerle doğal hayvan ve bitki esanslarının karışımından elde edilen yeni bir formül ortaya koyuyordu. Yaseminle beraber ylangylang, çiçek suyu, mayıs gülü, sandal ağacı ve portakal çiçeğinden geliştirildi.
Coco Chanel( Moda Geçer, Stil Kalır - 56 )
Chanel No. 5'i tanıtarak parfüm endüstrisine giriş yaptı, Chanel No. 5, milyonlarca kez satılarak dünya çapına yayılan, Chanel'i zengin ve tanınan bir kadın haline getiren, ismini markalaştıran en önemli adım oldu.
Coco Chanel( Moda Geçer, Stil Kalır - 55 )
Chanel; halkı daha geniş bir algıya teşvik eden ve her zevke hitap eden bir standart geliştiren, zayıf ekonomik nedenlerden ötürü terzilik sanatını demokratikleştiren ilk kişiydi. Savaş sonrası trend sadelik ve gayriresmilikti. Chanel de bunu kıyafetlerine uyarladı ve taşı gediğine oturttu. "Paul Valery parfüm sürmeyen kadının geleceği yoktur derdi. Son derece haklı. Öpülebileceğiniz yerlerinize sürün parfümü. Parfümü aşırıya kaçıran bir kadının geleceği yoktur. Çünkü yalnızca arkadaşlarını ve çevresindekileri kızdırdığıyla kalır.
Coco Chanel( Moda Geçer, Stil Kalır - 54 )
Kokusu ne güzeldi! Mena'nın beni istediği zamanlarda rüzgârı alt edip kibrit yakmasını bilirdim, o da bana hayran hayran bakardı. İncecik alevi bir anda sağlama, avucumla kibrit kutusunun arasına alırdım. Bunu rüzgâr ateşi söndürmeden yapmayı başarırdım. Yıllar sonra aynısını yapmayı denedim. Kibriti kutunun kenarına sürttüm ama ateş hemen sönüverdi, sigarayı zamanında yanaştıramadım. Denedim, tekrar tekrar denedim, Mario bana bakıyordu. Sigaramı yakmak için apartman girişine geçmem gerekti. İşte bir şeyi daha yitirmiştim, hareketlerimin arasındaki uyumu, rahatlığımı kaybetmiştim, Bir an için kendimi çok uzun bir ayrışma sürecinin anlamsız bir parçası, Paleozoik dönemden beri yerde ve denizin derinliklerinde birbiriyle birleşen organik ve inorganik maddelere katılmaya mahkûm bir kıymık gibi hissettim.
Domenico Starnone( Şaka - 41 )
Bazı kokuların insanın duygularına iyi etki yaptıklarını duymuştum; tam da öyle bir şeydi sanırım.
Natsuko İmamura( Mor Etekli Kadın - 33 )
( Ruhi Mücerret - 161 )